Ana içeriğe atla

Çınarlı Cami-Agios Georgis Kilisesi Çınarlı Mosque-Agios Georgios Church

Bugün Ayvalık'taydım. Gerçekten çok güzel bir memleket onu söylemek gerek en başta.Sahiliyle,Cundasıyla,Şeytan Sofrasıyla gerçekten gezip görülmeye değer yerler. Özellikle Cunda adasının o tarih kokan yapısı insanı içine çekiyor.Şeytan Sofrasının ise manzarasının ne denli muazzam olduğunu giden gitmeyen neredeyse herkes biliyor.

Eski bir Rum yerleşkesi olan Ayvalık hala o Rum kültürünü koruyor diyebiliriz.Sonuçta yüzyıllar boyunca Rumlar ile Türkler iç içe yaşamış ve kültür etkileşimi üst düzeyde olmuştur. Dar sokakları,taş evleriyle bu kültürü hissedebiliyorsunuz. En önemli kültür alışverişlerinden biri de dini yönde olmuş. İnsanlar birbirlerinden etkilenip din değiştirmiş mi orasını bilemem ama ibadethanelerinin değiştiğini bugün kendi gözlerimle görünce daha çok etkilendim.

Agios Georgis kilisesi denildiği zaman Ayvalıktaki yerini bilmez şimdilerde ama Çınarlı Cami denildiği zaman hepsi gösterirler yerini. Yapımı 1790 yılında tamamlanan Agios Georgis kilisesi Rum Ortodokslarının ibadethanesi idi. Ayvalık ve çevre yerleşim yerlerindeki Ortodokslar buraya gelir kendi dininin gerektirdiği ibadetleri yaparlardı. Bu kilisenin yapısı Yunan Haçını simgelemiş bittiğini zaman.Çünkü şeklen de öyle yapılmış.

1790 yılından 1923 yılına kadar kilise halini almış ve öyle devam etmiş. 1923 yılında mübadeleden sonra burası da kilise statüsünden çıkmış ve camiye çevrilmiş. 1923 yılından şuanda günümüze kadar cami olarak devam ediyor.


İçeri girmeden de yapısı insanı etkiliyor ama içeri girdikten sonra insan neredeyim ben diyor. Kilisenin motiflerini hala taşıyan bu yapı insanı adeta zaman yolculuğuna çıkarıyor. Oradaki Rum Ortodokslarının yaptığı ibadetleri sanki hissediyormuş gibi oluyorsunuz. Hem minaresinin hem de kilise kubbesini aynı anda barındıran yapı kültür etkileşimini çok açık bir şekilde gözler önüne seriyor. 

Zamanında kilise şimdilerde cami olarak kullanılan bu yapının bir diğer önemli özelliği de akustik sisteminin çok iyi oluşturulması. Yanınızdaki insanla konuşsanız bile sesiniz yapının her yerine dalga dalga yayılıp yankılanıyor. İçeride günümüz gereği hoparlör ve mikrofon sistemi var ama olmasa bile azıcık gür ses ile hiçbir sıkıntıyla karşılaşılmayacağını düşünüyorum.

Fotoğrafta görmüş olduğumuz mihrap ile fotoğrafta göremediğimiz müezzin mahfili 1923 yılında kiliseden camiye çevrildikten sonra eklenmiştir. 

Kültür etkileşiminin üst düzey olduğu Ege kıyılarının ilçelerinde daha birçok böyle yer var.Nasip kısmet olursa görürsem eğer burada paylaşmaya devam edeceğim. Eğer bir gün rotanız Ayvalık olursa Agios Georgis kilisesinin şey pardon Çınarlı camini de gezmenizi ve görmenizi tavsiye ederim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hindistanın Yazılım Başarısı-India's Software Success

Hindistan: Çok tanrılı dinleri,kalabalık nüfusu, bizlere çok garip gelen yaşam tarzları ve daha birçok garipliklerle dolu bir ülke. Refah düzeyinin yüksek olmadığı,yoganın merkezi,ineklere tapılan bir yer.Tapınaklarıyla,Tac Mahal'iyle,mağaralarıyla turistik ögeleri içinde bulunduran ülke.Ayrıca dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi konumunda olduğunu da belirtelim. Hindistan'ı diğer ülkelerden ayıran ve şu aralar daha çok bu konu üzerine düşülen bir şey var. O da Hindistan'daki YAZILIM başarısı. Bu adamlar yazılım konusunda o kadar ileriye gittiler ki tüm dünya bunun araştırmasını yapıyor.Araştırmasını yapıyorum derken abartmıyorum gerçekten de bazı üniversitelerde bu konuyla alakalı çalışmalar yapılıyor.Çünkü adamlar bu işte çok büyük bir atılım gösterip zirveye yerleştiler diyebiliriz.Günümüz dünyasını belki de en önemli teknolojisi "Bilgi Teknolojisi" ve Hintliler bu işi gerçekten iyi yapıyorlar. 1970'li yıllarda ülkede ithal edilen donanımlarının yazıl

Çanakkale Zaferi-Canakkale Victory!

Britanya İmparatorluğu,Birleşik Krallık,Avustralya,Yeni Zelanda,Britanya Hindistanı,Newfoundland(Kanada),Fransa ordularının birleşip Çanakkale cephesinde buluştuğu savaş. Osmanlı ordusunun büyük bir direniş gösterdiği nice kahramanlıklara sahne olan savaş.Yaklaşık 250.000 askerimizin şehitlik mertebesine ulaştığı Gelibolu'nun her santimetre karesinin şehit kanıyla dolduğu bir savaş. Ordumuzun günden güne besininin azaldığı,düşman ordusuna oranla çok düşük bütçeyle savaştığı,yeterli sayıda silah,top,mermi,teçhizatının olmamasına rağmen Çanakkale düşerse İslam sancağı düşer inancıyla olumsuzluklara göz yumması ve çok yüce bir inanma gücüyle var gücüyle mücadele ettiği cephe Çanakkale. Savaş meydanında düşman askerlerinin işlediği savaş suçlarından bir tanesini anlatmak istiyorum.Topuk kıran çiviler askerimizin düşman dışında uğraştığı başka bir belaydı.Fransız ve İngiliz uçakları tarafından askerlerimizin yürüdüğü yollara bırakılan gece vakti görünmeyen bu topuk kıran çivileri a