Ana içeriğe atla

Şuur

Biz insan nesli olarak çok tuhaf yaratıklarız. Fiziksel açıdan değil ama zihinsel açıdan. Bizi diğer varlıklardan ayırıp eşrefi mahluk yapan en önemli özelliğimiz şuurlu birer varlık olmamızdır. Akıl,mantık,zeka hepsi şuurun birer bileşenidir. Sonuçta yapılan bilimsel araştırmalarda şu hayvanın şu kadar zeki olduğu şu hayvanın şu konuda aklını şu kadar kullandığı gibi birçok veriye ulaşabiliriz.İşte biz insanlar şuurlu birer varlık olduğumuzu çoğu zaman unutuyoruz maalesef.Sürekli birileri tarafından güdülmeyi bekleyen birer varlığa dönüşüyoruz zamanla. Halbuki insan akıl,mantık ve şuurunu bir araya getirebilse buna hiç gereği olmayacak 6 milyar gibi bir rakam veriliyor dünya nüfusu. 6 milyar farklı fikir demek. Ama ana fikir bakımından 6 milyar sayısı tek hanelere bile düşebilir. Bu siyasi anlamda bir arada toplanma bir takım çatısı altında bir arada toplanma gibi gibi sıralanabilir. En küçük çaplısı da arkadaş ortamlarında bile olabilir. İlla birileri tarafından yönlendirilmeyi bekleyen insanlarla dolu etrafımız. Niye böyle olduğunu çözebilmiş değilim. Her insan kendi aklı ile bir şeyler yapabilir. Kimseye ihtiyacı olmadığını anladığı zaman kendi yüklerinden kurtulduğu zaman olacak. Ortak fikirlere karşı değilim tabi ki insan zorunluluk gibi hissetse de bir gruba dahil olabilir. Ya da kendi isteğiyle bir gruba girebilir. Bunlara belli itirazlarım yok. İtirazım sadece istemediği halde sırf birilerine yaranmak,gözüne girmek için bir şeyler yapanlara itiraz etmeyenlere. Böyle insanlar yüzünden bazı önemsiz kişilerin kendini lider hissetme duygusu da oldukça kabarıyor. Belki de yalnız kalmaktan korktuğu için böyle bir duruma giriyor olabilir. Çünkü insanlar birilerine ağlamak,birilerinden yardım istemek kısacası birilerine muhtaç olmak için elinden geleni yapıyor. Bu durumda da lider insanlar devreye girip önce bu ihtiyaçları giderip daha sonra bu insanları gütmeye başlıyorlar ve istediği yerlere gelebilmek içinde hiç çekinmeden bu insanları basamak olarak kullanıyorlar. Bir basamak olmaktan çıkıp zirveye başka yollarla çıkabileceğimizi anladığımız zaman büyük adam olabiliriz ve lider olabilmek için insanları gütmeye gerek yok başka yollara yönelmek daha faydalı olacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hindistanın Yazılım Başarısı-India's Software Success

Hindistan: Çok tanrılı dinleri,kalabalık nüfusu, bizlere çok garip gelen yaşam tarzları ve daha birçok garipliklerle dolu bir ülke. Refah düzeyinin yüksek olmadığı,yoganın merkezi,ineklere tapılan bir yer.Tapınaklarıyla,Tac Mahal'iyle,mağaralarıyla turistik ögeleri içinde bulunduran ülke.Ayrıca dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi konumunda olduğunu da belirtelim. Hindistan'ı diğer ülkelerden ayıran ve şu aralar daha çok bu konu üzerine düşülen bir şey var. O da Hindistan'daki YAZILIM başarısı. Bu adamlar yazılım konusunda o kadar ileriye gittiler ki tüm dünya bunun araştırmasını yapıyor.Araştırmasını yapıyorum derken abartmıyorum gerçekten de bazı üniversitelerde bu konuyla alakalı çalışmalar yapılıyor.Çünkü adamlar bu işte çok büyük bir atılım gösterip zirveye yerleştiler diyebiliriz.Günümüz dünyasını belki de en önemli teknolojisi "Bilgi Teknolojisi" ve Hintliler bu işi gerçekten iyi yapıyorlar. 1970'li yıllarda ülkede ithal edilen donanımlarının yazıl

Çınarlı Cami-Agios Georgis Kilisesi Çınarlı Mosque-Agios Georgios Church

Bugün Ayvalık'taydım. Gerçekten çok güzel bir memleket onu söylemek gerek en başta.Sahiliyle,Cundasıyla,Şeytan Sofrasıyla gerçekten gezip görülmeye değer yerler. Özellikle Cunda adasının o tarih kokan yapısı insanı içine çekiyor.Şeytan Sofrasının ise manzarasının ne denli muazzam olduğunu giden gitmeyen neredeyse herkes biliyor. Eski bir Rum yerleşkesi olan Ayvalık hala o Rum kültürünü koruyor diyebiliriz.Sonuçta yüzyıllar boyunca Rumlar ile Türkler iç içe yaşamış ve kültür etkileşimi üst düzeyde olmuştur. Dar sokakları,taş evleriyle bu kültürü hissedebiliyorsunuz. En önemli kültür alışverişlerinden biri de dini yönde olmuş. İnsanlar birbirlerinden etkilenip din değiştirmiş mi orasını bilemem ama ibadethanelerinin değiştiğini bugün kendi gözlerimle görünce daha çok etkilendim. Agios Georgis kilisesi denildiği zaman Ayvalıktaki yerini bilmez şimdilerde ama Çınarlı Cami denildiği zaman hepsi gösterirler yerini. Yapımı 1790 yılında tamamlanan Agios Georgis kilisesi Rum Ortodokslar

Çanakkale Zaferi-Canakkale Victory!

Britanya İmparatorluğu,Birleşik Krallık,Avustralya,Yeni Zelanda,Britanya Hindistanı,Newfoundland(Kanada),Fransa ordularının birleşip Çanakkale cephesinde buluştuğu savaş. Osmanlı ordusunun büyük bir direniş gösterdiği nice kahramanlıklara sahne olan savaş.Yaklaşık 250.000 askerimizin şehitlik mertebesine ulaştığı Gelibolu'nun her santimetre karesinin şehit kanıyla dolduğu bir savaş. Ordumuzun günden güne besininin azaldığı,düşman ordusuna oranla çok düşük bütçeyle savaştığı,yeterli sayıda silah,top,mermi,teçhizatının olmamasına rağmen Çanakkale düşerse İslam sancağı düşer inancıyla olumsuzluklara göz yumması ve çok yüce bir inanma gücüyle var gücüyle mücadele ettiği cephe Çanakkale. Savaş meydanında düşman askerlerinin işlediği savaş suçlarından bir tanesini anlatmak istiyorum.Topuk kıran çiviler askerimizin düşman dışında uğraştığı başka bir belaydı.Fransız ve İngiliz uçakları tarafından askerlerimizin yürüdüğü yollara bırakılan gece vakti görünmeyen bu topuk kıran çivileri a