Ana içeriğe atla

Muhsin Yazıcıoğlu

Tam 8 yıl önce bugün. 25 Mart 2009. Kahramanmaraş'ta bir helikopter kazası. İçinde dönemin Büyük Birlik Partisi başkanı Muhsin Yazıcıoğlu. O yıl Kahramanmaraş'ta miting yaptıktan sonra bir diğer miting yeri olan Yozgat'a gitmek için binilmişti o helikoptere. Muhsin Yazıcıoğlu'nun maalesef son adresi oldu o helikopter. Kahramanmaraş Keş dağında helikopter düştü ve hayatını kaybetti. Olay yerine zamanında gelemedi sağlık ekipleri,arama kurtarma ekipleri gelemedi gelmedi. 48 saat süren arama kurtarma çalışmaları olay yerinde değil olay yerinin tam 115 km uzağında yapılmıştı. Helikopterden,düştüğü bölgeden sinyal alınamıyordu her yer kar kaplıydı bu yüzden zor geçmişti arama kurtarma çalışmaları. 28 Mart günü BBP Genel Sekreteri bir açıklama yaptı: Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekiler vefat etmiştir.

Cenazesine yaklaşık 700.000 insan katılmıştı.Büyük,sevilen bir adamdı. Bugün bile konuşmalarına rastladığımız zaman nasıl karakterli,iyi niyetli,ülkesini seven bir lider olduğunu görüyoruz.Her Muhsin Yazıcıoğlu'nu ilgilendiren haberde yüreğimiz burkuluyor. Zamansız gitmişti çünkü bu dünyadan.Ülkesi için vatanı için yapacağı çok şey vardı.

O zamanlar bu olay kaza diye çıktı gazetelerde,televizyonlarda. Bir kesimin ise bu kaza akıllarına yatmıyordu. Kaza deyip geçiştirilemezdi. Meclis 2 Şubat 2010'da bir komisyon kurarak bu kazayı inceleme altına aldı. Kaza olduğu akıllara yatmıyordu çünkü arama kurtarma ekipleri yanlış yere yönlendirilmişti akıllara yatmıyordu çünkü olay yerine varıldığında helikopterin beynini çalmışlardı bazı parçaları yoktu. Hatta dönemin cumhurbaşkanı Abdullah Gül şöyle bir açıklama yapmıştı:"Helikopterin beynini keçiler sökmedi ya" bu açıklamanın ardından Devlet Denetleme Kurulu olayı incelemeye almış ve "OLAYA DIŞARIDAN MÜDAHALE YOK" kararını vermişti. 6 Ocak 2014'te Aksiyon dergisi helikopterin düşme nedeninin karbonmonoksit olabileceğine dair açıklamalara yer verdi. Fakat bu Aksiyon dergisi 2016 darbe girişimi sonrası OHAL yasası kapsamında kapatıldı. Yani terör örgütünün bir yayın aracı olduğu tespit edildi. Bu yayın organının açıklamalarının ne kadar güvenilir olduğu da daha net bir şekilde anlanmış oldu.

Asıl görüntüler ise 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ortaya çıktı. Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak'ın  helikopter düştükten sonra kısa sürede olay yerine vardığı ve helikopterin GPS cihazını söktüğü görüntüler çıktı ortaya. GPS cihazının sökülmesiyle olay yerine daha geç varıldı. O Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak, 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bulunduğu otele baskın düzenleyen ekibin içinde olduğu anlaşıldı.

Kısacası kahpe bir düzen kahpe bir plan Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatına mal oldu. FETÖ, kendine ters gelen kişileri ortadan kaldırmak istemişti. Nasıl ki Ergenekon ve Balyoz davaları ile hiçbir suçu olmayan askeri yetkilileri derdest ettiyse ordudan,onları suçsuz yere Silivri'de hapis yatırdıysa,bazılarının intihar etmesine sebebiyet verdiyse,siyasi anlamda da kendine karşı gelenleri istemiyordu karşısında. Maalesef Muhsin Yazıcıoğlu'da bugün görülüyor ki bir suikast ile hayatını kaybetmiştir. O gün devletin 15 Temmuz darbe girişimden sonra ortaya çıkan görüntülerden haberi var mıydı bilemeyiz ama o gün böyle bir şeyden haberi olup göz yuman herkesten ilahi dünyada Allah hesabını soracak bunu biliyoruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hindistanın Yazılım Başarısı-India's Software Success

Hindistan: Çok tanrılı dinleri,kalabalık nüfusu, bizlere çok garip gelen yaşam tarzları ve daha birçok garipliklerle dolu bir ülke. Refah düzeyinin yüksek olmadığı,yoganın merkezi,ineklere tapılan bir yer.Tapınaklarıyla,Tac Mahal'iyle,mağaralarıyla turistik ögeleri içinde bulunduran ülke.Ayrıca dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi konumunda olduğunu da belirtelim. Hindistan'ı diğer ülkelerden ayıran ve şu aralar daha çok bu konu üzerine düşülen bir şey var. O da Hindistan'daki YAZILIM başarısı. Bu adamlar yazılım konusunda o kadar ileriye gittiler ki tüm dünya bunun araştırmasını yapıyor.Araştırmasını yapıyorum derken abartmıyorum gerçekten de bazı üniversitelerde bu konuyla alakalı çalışmalar yapılıyor.Çünkü adamlar bu işte çok büyük bir atılım gösterip zirveye yerleştiler diyebiliriz.Günümüz dünyasını belki de en önemli teknolojisi "Bilgi Teknolojisi" ve Hintliler bu işi gerçekten iyi yapıyorlar. 1970'li yıllarda ülkede ithal edilen donanımlarının yazıl

Çınarlı Cami-Agios Georgis Kilisesi Çınarlı Mosque-Agios Georgios Church

Bugün Ayvalık'taydım. Gerçekten çok güzel bir memleket onu söylemek gerek en başta.Sahiliyle,Cundasıyla,Şeytan Sofrasıyla gerçekten gezip görülmeye değer yerler. Özellikle Cunda adasının o tarih kokan yapısı insanı içine çekiyor.Şeytan Sofrasının ise manzarasının ne denli muazzam olduğunu giden gitmeyen neredeyse herkes biliyor. Eski bir Rum yerleşkesi olan Ayvalık hala o Rum kültürünü koruyor diyebiliriz.Sonuçta yüzyıllar boyunca Rumlar ile Türkler iç içe yaşamış ve kültür etkileşimi üst düzeyde olmuştur. Dar sokakları,taş evleriyle bu kültürü hissedebiliyorsunuz. En önemli kültür alışverişlerinden biri de dini yönde olmuş. İnsanlar birbirlerinden etkilenip din değiştirmiş mi orasını bilemem ama ibadethanelerinin değiştiğini bugün kendi gözlerimle görünce daha çok etkilendim. Agios Georgis kilisesi denildiği zaman Ayvalıktaki yerini bilmez şimdilerde ama Çınarlı Cami denildiği zaman hepsi gösterirler yerini. Yapımı 1790 yılında tamamlanan Agios Georgis kilisesi Rum Ortodokslar

Çanakkale Zaferi-Canakkale Victory!

Britanya İmparatorluğu,Birleşik Krallık,Avustralya,Yeni Zelanda,Britanya Hindistanı,Newfoundland(Kanada),Fransa ordularının birleşip Çanakkale cephesinde buluştuğu savaş. Osmanlı ordusunun büyük bir direniş gösterdiği nice kahramanlıklara sahne olan savaş.Yaklaşık 250.000 askerimizin şehitlik mertebesine ulaştığı Gelibolu'nun her santimetre karesinin şehit kanıyla dolduğu bir savaş. Ordumuzun günden güne besininin azaldığı,düşman ordusuna oranla çok düşük bütçeyle savaştığı,yeterli sayıda silah,top,mermi,teçhizatının olmamasına rağmen Çanakkale düşerse İslam sancağı düşer inancıyla olumsuzluklara göz yumması ve çok yüce bir inanma gücüyle var gücüyle mücadele ettiği cephe Çanakkale. Savaş meydanında düşman askerlerinin işlediği savaş suçlarından bir tanesini anlatmak istiyorum.Topuk kıran çiviler askerimizin düşman dışında uğraştığı başka bir belaydı.Fransız ve İngiliz uçakları tarafından askerlerimizin yürüdüğü yollara bırakılan gece vakti görünmeyen bu topuk kıran çivileri a