Ana içeriğe atla

İngiltere Terör Saldırısı- Londan Terror Attack

Geçtiğimiz çarşamba günü İngiltere Londra'da bir terör saldırısı oldu. Parlamento binasının önünde gerçekleşen bu terör saldırısını IŞİD üstlendi. Daha önce Fransa'da böyle terör eylemlerinde bulunan bu terörist örgüt bu sefer İngiltereyi hedef seçmişti. Avrupa'da zaten güçlü bir şekilde yayılmakta olan İslam karşıtlığının üzerine yağ bal süren olay oldu kısacası.

Bu olaydan yanılmıyorsam 1-2 gün önce de ABD direkt uçuşlarda bazı ülkelere kısıtlamalar getirmişti.Neydi bu kısıtlama: ABD'ye yapılacak direkt uçuşlarda cep telefonundan büyük cihazların (DVD oynatıcı-tablet-dizüstü bilgisayar gibi) kabine değil bagajlara konulması kısıtlamasıydı. Neden olarak ise ABD dış işleri bakanı şöyle bir açıklama yapmıştı: "Bu karar, belirtilen hava alanlarından güçlü terör tehditlerinin ticari uçaklara sızacağı tehlikesi sonucu alınmıştır." ABD'nin bu kısıtlamasının hemen ardından da Birleşik Krallık böyle bir uygulamaya başladı. Onlar da bu kısıtlamaların hayata geçirildiğini duyurdu. Bu kısıtlama hangi ülkelere getirilmişti daha doğrusu nereden yapılacak direkt uçuşlara böyle bir kısıtlama getirilmişti hemen yazalım.Kahire (Mısır), Amman (Ürdün), Kuveyt (Kuveyt), Kazablanka (Fas), Doha (Katar), Riyad ve Cidde (Suudi Arabistan), İstanbul, Abu Dabi ve Dubai (Birleşik Arap Emirlikleri).

Bu uygulamanın ardından hemen böyle bir terör saldırısının gerçekleşmesi ise kafalarda bizler açısından soru işareti bırakmasına neden oldu? Böyle bir kısıtlama bizim için(masum) çok saçma akla mantığa uygun bir kısıtlama olarak görüldüğü ve kınandığı günün hemen sonrasında bu kısıtlamayı yapanların aslında ne kadar haklı olduklarını gösteren bir olay gerçekleşti. İngiltere böyle bir terör saldırısına maruz kalarak aslında İslam ülkelerine getirilen bu kısıtlamanın ne kadar haklı olduğunu(!) bir nevi anlatmış oldu. Bu anlatım sonucunda 4 insanın hayatını kaybetmesinin ne kadar acı bir şey olduğunu söylemeye de gerek yok sanırım.

Avrupa'da yayılması istenen Türk ve özellikle de İslam karşıtlığı IŞİD'in önderliğinde son hız devam ediyor diyebiliriz. Avrupa'ya veya ABD'Ye gitmek isteyen bu kısıtlanan ülkenin vatandaşlarını nasıl bir zan altında bırakıldığı çok açık. Avrupa'nın İslamdan ve Müslümandan korkar hale geldiği neredeyse her Müslümana terörist gözüyle bakacak duruma getirdiği bu terör saldırıları maalesef devam ediyor.

İslamı ve Müslümanlığı tam olarak bilmeyen Avrupalı ve Amerikalı vatandaş ise bu terör saldırıları ile belki de yan komşusu olan insana bu sefer güvenilmez bir gözle bakmasına neden oluyor. Bu adam Müslüman acaba bende bir tehlike altında mıyım düşünebiliyor. Halbuki İslamda böyle terör saldırlarının olamayacağını bilen,bu saldırıları müslümanlara yakıştırmayan ve asıl İslam'ın bu olmadığını bilen biri için bunların birer oyun olduğunu anlaması çok açık.Fakat ne yazık ki ikinci cümlemdeki olgu az olduğundan dolayı Avrupa'da ve ABD'de İslama karşı büyük bir ön yargı oluşmaya devam ediyor.










İngiltere'de ise bu terör saldırısının hemen ardından Londra'da Woman Marc London(Londra'da Kadın Yürüyüşü Platformu) tarafından düzenlenen bir gösteride "Londra'ya yapılmış saldırı bize yapılmıştır. Bu hepimize yapılmış bir saldırıdır. İslam dini her türlü şiddete karşıdır" ifadelerine yer verildi. 
Çoğunluğu Müslüman kadınlardan oluşan bu gösteride teröre karşı birlik olup bu saldırıyı lanetledi ve bu saldırıda hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulundu.

Son olarak toparlayacak olursak son derece hızlı bir şekilde İslam düşmanlığı yayılmaya çalışılıyor. Biz Müslümanların görevi ise asıl İslamın bu terör saldırılarıyla hiçbir alakasının olamayacağını ve bu saldırıyı gerçekleştirenlerin sözde Müslüman olduğu anlatmak için çalışmamız gerekiyor.



Fotoğraf: https://onedio.com/haber/ingiltere-de-teror-saldirisi-7-kisi-gozaltinda-762752

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hindistanın Yazılım Başarısı-India's Software Success

Hindistan: Çok tanrılı dinleri,kalabalık nüfusu, bizlere çok garip gelen yaşam tarzları ve daha birçok garipliklerle dolu bir ülke. Refah düzeyinin yüksek olmadığı,yoganın merkezi,ineklere tapılan bir yer.Tapınaklarıyla,Tac Mahal'iyle,mağaralarıyla turistik ögeleri içinde bulunduran ülke.Ayrıca dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi konumunda olduğunu da belirtelim. Hindistan'ı diğer ülkelerden ayıran ve şu aralar daha çok bu konu üzerine düşülen bir şey var. O da Hindistan'daki YAZILIM başarısı. Bu adamlar yazılım konusunda o kadar ileriye gittiler ki tüm dünya bunun araştırmasını yapıyor.Araştırmasını yapıyorum derken abartmıyorum gerçekten de bazı üniversitelerde bu konuyla alakalı çalışmalar yapılıyor.Çünkü adamlar bu işte çok büyük bir atılım gösterip zirveye yerleştiler diyebiliriz.Günümüz dünyasını belki de en önemli teknolojisi "Bilgi Teknolojisi" ve Hintliler bu işi gerçekten iyi yapıyorlar. 1970'li yıllarda ülkede ithal edilen donanımlarının yazıl

Çınarlı Cami-Agios Georgis Kilisesi Çınarlı Mosque-Agios Georgios Church

Bugün Ayvalık'taydım. Gerçekten çok güzel bir memleket onu söylemek gerek en başta.Sahiliyle,Cundasıyla,Şeytan Sofrasıyla gerçekten gezip görülmeye değer yerler. Özellikle Cunda adasının o tarih kokan yapısı insanı içine çekiyor.Şeytan Sofrasının ise manzarasının ne denli muazzam olduğunu giden gitmeyen neredeyse herkes biliyor. Eski bir Rum yerleşkesi olan Ayvalık hala o Rum kültürünü koruyor diyebiliriz.Sonuçta yüzyıllar boyunca Rumlar ile Türkler iç içe yaşamış ve kültür etkileşimi üst düzeyde olmuştur. Dar sokakları,taş evleriyle bu kültürü hissedebiliyorsunuz. En önemli kültür alışverişlerinden biri de dini yönde olmuş. İnsanlar birbirlerinden etkilenip din değiştirmiş mi orasını bilemem ama ibadethanelerinin değiştiğini bugün kendi gözlerimle görünce daha çok etkilendim. Agios Georgis kilisesi denildiği zaman Ayvalıktaki yerini bilmez şimdilerde ama Çınarlı Cami denildiği zaman hepsi gösterirler yerini. Yapımı 1790 yılında tamamlanan Agios Georgis kilisesi Rum Ortodokslar

Çanakkale Zaferi-Canakkale Victory!

Britanya İmparatorluğu,Birleşik Krallık,Avustralya,Yeni Zelanda,Britanya Hindistanı,Newfoundland(Kanada),Fransa ordularının birleşip Çanakkale cephesinde buluştuğu savaş. Osmanlı ordusunun büyük bir direniş gösterdiği nice kahramanlıklara sahne olan savaş.Yaklaşık 250.000 askerimizin şehitlik mertebesine ulaştığı Gelibolu'nun her santimetre karesinin şehit kanıyla dolduğu bir savaş. Ordumuzun günden güne besininin azaldığı,düşman ordusuna oranla çok düşük bütçeyle savaştığı,yeterli sayıda silah,top,mermi,teçhizatının olmamasına rağmen Çanakkale düşerse İslam sancağı düşer inancıyla olumsuzluklara göz yumması ve çok yüce bir inanma gücüyle var gücüyle mücadele ettiği cephe Çanakkale. Savaş meydanında düşman askerlerinin işlediği savaş suçlarından bir tanesini anlatmak istiyorum.Topuk kıran çiviler askerimizin düşman dışında uğraştığı başka bir belaydı.Fransız ve İngiliz uçakları tarafından askerlerimizin yürüdüğü yollara bırakılan gece vakti görünmeyen bu topuk kıran çivileri a