Ana içeriğe atla

Sınav Mı? Bela Mı? is it test? is it trouble?

Geçtiğimiz hafta sonu kişisel olarak 2 milyon kişiyi ilgilendiren ama aileler,eş,dost,arkadaş ile birlikte neredeyse ülkenin tamamını kapsayan bir YGS sınavı daha atlatıldı. Kimileri için çok iyi geçti kimileri için matematik yine çok zorladı kimileri için de paragraflar çok uzundu uyku getirdi. Böyle böyle yakınmalar sonucu sınav yerini 15 dakika önce gelen üniversite adayları emeklerinin karşılığını alacakları (en azından öyle umuyorum) bir sınavı atlattılar. Ama kimileri de vardı ki sınava giremediler hem de sadece 1-2 dakikalık zaman kayıpları ile. Bu sene çıkan bir uygulamayla adayların sınava gireceği yere 15 dakika önceden gelip yerlerini alması istenmişti lakin bu uygulamanın varlığından çoğu insanın haberi yoktu. Pazar akşamı haberlerde de sınavı dakikalar farkıyla kaçıran arkadaşların yakınmalarını ve boşa giden 1 senelerini izledik. Bizim gibi vicdanlı insanlar için bu durumlar içimizi sızlatsa da ÖSYM yapabilecek bir şeyi olmadığını açıkladı. Haklılardı çünkü karar merci orası değildi (!) 1 dakika geç gelen bir insanın 1 senesinin hiç olması nasıl bir duygudur eminim ki yaşamadan kimse bilemez. 1 sene yeniden hazırlanacak belki ya da umudunu tamamen kaybedip sınava hazırlanmayı değil artık hayata atılacak. Bunun hayır mı yoksa şer mi olduğunu bilemeyiz tabii ki ama vicdanı olan bireylerin içini acıtan bir durum. Birçok zorluğu aşıp o sınava girebilmek hayatını kurtarabilmek için uğraş verip o sınava dakika farkı ile kaçırmak hayal kırıklıklarının en büyüklerinden biri olsa gerek. Kısaca konuyu kapatmak gerekirse dakika farkıyla kaçırılan sınavlar makamlarında oturanlar için yapabilecekleri bir şey yok diye özetlenebilir ama o dakika farkıyla belki de hayatını kurtaracaklar ya da o dakika farkıyla giremediği sınav yüzünden hayatını istemediği bir şekilde yürütecek insanlar için çok büyük bir hayal kırıklığı,umutsuzluk,vazgeçmişlik belki de suçluluk duygusu yaratmayacak mı? Peki bunun vebali kimlerin omuzlarında olacak?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hindistanın Yazılım Başarısı-India's Software Success

Hindistan: Çok tanrılı dinleri,kalabalık nüfusu, bizlere çok garip gelen yaşam tarzları ve daha birçok garipliklerle dolu bir ülke. Refah düzeyinin yüksek olmadığı,yoganın merkezi,ineklere tapılan bir yer.Tapınaklarıyla,Tac Mahal'iyle,mağaralarıyla turistik ögeleri içinde bulunduran ülke.Ayrıca dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi konumunda olduğunu da belirtelim. Hindistan'ı diğer ülkelerden ayıran ve şu aralar daha çok bu konu üzerine düşülen bir şey var. O da Hindistan'daki YAZILIM başarısı. Bu adamlar yazılım konusunda o kadar ileriye gittiler ki tüm dünya bunun araştırmasını yapıyor.Araştırmasını yapıyorum derken abartmıyorum gerçekten de bazı üniversitelerde bu konuyla alakalı çalışmalar yapılıyor.Çünkü adamlar bu işte çok büyük bir atılım gösterip zirveye yerleştiler diyebiliriz.Günümüz dünyasını belki de en önemli teknolojisi "Bilgi Teknolojisi" ve Hintliler bu işi gerçekten iyi yapıyorlar. 1970'li yıllarda ülkede ithal edilen donanımlarının yazıl

Çınarlı Cami-Agios Georgis Kilisesi Çınarlı Mosque-Agios Georgios Church

Bugün Ayvalık'taydım. Gerçekten çok güzel bir memleket onu söylemek gerek en başta.Sahiliyle,Cundasıyla,Şeytan Sofrasıyla gerçekten gezip görülmeye değer yerler. Özellikle Cunda adasının o tarih kokan yapısı insanı içine çekiyor.Şeytan Sofrasının ise manzarasının ne denli muazzam olduğunu giden gitmeyen neredeyse herkes biliyor. Eski bir Rum yerleşkesi olan Ayvalık hala o Rum kültürünü koruyor diyebiliriz.Sonuçta yüzyıllar boyunca Rumlar ile Türkler iç içe yaşamış ve kültür etkileşimi üst düzeyde olmuştur. Dar sokakları,taş evleriyle bu kültürü hissedebiliyorsunuz. En önemli kültür alışverişlerinden biri de dini yönde olmuş. İnsanlar birbirlerinden etkilenip din değiştirmiş mi orasını bilemem ama ibadethanelerinin değiştiğini bugün kendi gözlerimle görünce daha çok etkilendim. Agios Georgis kilisesi denildiği zaman Ayvalıktaki yerini bilmez şimdilerde ama Çınarlı Cami denildiği zaman hepsi gösterirler yerini. Yapımı 1790 yılında tamamlanan Agios Georgis kilisesi Rum Ortodokslar

Çanakkale Zaferi-Canakkale Victory!

Britanya İmparatorluğu,Birleşik Krallık,Avustralya,Yeni Zelanda,Britanya Hindistanı,Newfoundland(Kanada),Fransa ordularının birleşip Çanakkale cephesinde buluştuğu savaş. Osmanlı ordusunun büyük bir direniş gösterdiği nice kahramanlıklara sahne olan savaş.Yaklaşık 250.000 askerimizin şehitlik mertebesine ulaştığı Gelibolu'nun her santimetre karesinin şehit kanıyla dolduğu bir savaş. Ordumuzun günden güne besininin azaldığı,düşman ordusuna oranla çok düşük bütçeyle savaştığı,yeterli sayıda silah,top,mermi,teçhizatının olmamasına rağmen Çanakkale düşerse İslam sancağı düşer inancıyla olumsuzluklara göz yumması ve çok yüce bir inanma gücüyle var gücüyle mücadele ettiği cephe Çanakkale. Savaş meydanında düşman askerlerinin işlediği savaş suçlarından bir tanesini anlatmak istiyorum.Topuk kıran çiviler askerimizin düşman dışında uğraştığı başka bir belaydı.Fransız ve İngiliz uçakları tarafından askerlerimizin yürüdüğü yollara bırakılan gece vakti görünmeyen bu topuk kıran çivileri a