Ana içeriğe atla

Bayrak

İnsan şöyle bir etrafına baktığı zaman yakın tarihine baktığı zaman gördükleri ve göremedikleri ile çokça karamsarlığa kapılıyor. Özellikle göremedikleri ve göremediklerini görmek istemesiyle arapsaçı oluyor iyice düşünceleri. Yakın tarihte yani benim olayları akıl süzgecinden geçirip bir şeyleri yorumlamaya başladığım zaman gerçekleri görebiliyorsun özellikle göremediğin gerçekleri ve bunlar senin iyice mideni bulandırıyor. Çok değil 4 veya 5 yıl öncesine kadar Diyarbakır'da bir buluşma gerçekleşmişti. Kimler katılmıştı o buluşmaya devletin en yetkili isimleri yıllardır ülkemize gelemeyen Şivan Perver IKYB başkanı Mesut Barzani ve birçok siyasi yetkililer. Çok dosthane bir havada gerçekleşen buluşmada güvercinler uçurtulmuş barış,kardeşlik,özgürlük nidaları sarmıştı bütün Diyarbakır'ı ve Türkiye'yi. PKK'nın siyasi temsilcisi partide neredeyse tam kadro orada bulunmuş ve barışa çok büyük bir katkı sağlamıştı. Aradan yıllar geçince kimin ne olduğu ortaya çıktı tabi. Zaten biliniyordu ama kimse o zaman ya görmezden gelmek istiyordu ya da gerçekten böyle bir barışın mümkün olabileceğini düşünüyordu. O gün şarkılar,türküler söylenmiş ve gün mutlu,huzurlu,barışçıl bir ortamda son bulmuştu. Asıl bu buluşmanın nedeni ertesi gün Devlet yetkilileri,Şivan Perver,Mesut Barzani ve siyasi PKK'nın buluşmasıyla ortaya çıktı. Yine barış mesajları yayınlandı,konuşuldu. Yıllar geçti bu buluşmanın hiçbir faydasının olmadığı ortaya çıkınca o zamanki yalan söylemlerin hiçbir önemi kalmadı. Gerçi ben ve benim gibi düşünenler için o zaman bile bir önemi yoktu ve bu buluşmanın hiçbir faydası olmayacağını öngörmüştük. Evde televizyonda o görüntüleri izlerken nasıl sinirlendiğimi o yaşıma rağmen bir ben biliyorum. Siz bir de şehit,gazi yakınlarını düşünün.
Gelelim asıl meseleye Kuzey Irak Kürdistan başkanı Mesut Barzani o zamanki düşüncesiyle şimdiki düşüncesi ne kadar değişmiş olabilir ya da değişmiş midir ya da değişse bile bir faydası olabilir mi bize orası muamma. Barzani'nin ülkemize gelişi ile asılan o Kürdistan bayrağının nasıl bir açıklaması olabilir. Buna bile göz yumanlar o Kürdistan bayrağı PKK bayrağı değil diye çıkışıyorlar. Bir fark var mı peki arasında ya da varsa bu milletin şehitlerinin kanını yok sayacak kadar nasıl bir farkı olabilir. O bez parçası oraya asılırken yanındaki Türk bayrağına renk veren şehit kanlarının hiçbir önemi yok mu? Buna rağmen hala sırf parti yandaşlığı için bunu savunan kişiler size ise söyleyecek fazla da bir şey yok aslında. Siz o bayrağı bile savunacak duruma geldiyseniz unutmayın ki şehitlerin kanları bu dünyada ya da öteki dünyada karşınıza çıkacak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hindistanın Yazılım Başarısı-India's Software Success

Hindistan: Çok tanrılı dinleri,kalabalık nüfusu, bizlere çok garip gelen yaşam tarzları ve daha birçok garipliklerle dolu bir ülke. Refah düzeyinin yüksek olmadığı,yoganın merkezi,ineklere tapılan bir yer.Tapınaklarıyla,Tac Mahal'iyle,mağaralarıyla turistik ögeleri içinde bulunduran ülke.Ayrıca dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi konumunda olduğunu da belirtelim. Hindistan'ı diğer ülkelerden ayıran ve şu aralar daha çok bu konu üzerine düşülen bir şey var. O da Hindistan'daki YAZILIM başarısı. Bu adamlar yazılım konusunda o kadar ileriye gittiler ki tüm dünya bunun araştırmasını yapıyor.Araştırmasını yapıyorum derken abartmıyorum gerçekten de bazı üniversitelerde bu konuyla alakalı çalışmalar yapılıyor.Çünkü adamlar bu işte çok büyük bir atılım gösterip zirveye yerleştiler diyebiliriz.Günümüz dünyasını belki de en önemli teknolojisi "Bilgi Teknolojisi" ve Hintliler bu işi gerçekten iyi yapıyorlar. 1970'li yıllarda ülkede ithal edilen donanımlarının yazıl

Çınarlı Cami-Agios Georgis Kilisesi Çınarlı Mosque-Agios Georgios Church

Bugün Ayvalık'taydım. Gerçekten çok güzel bir memleket onu söylemek gerek en başta.Sahiliyle,Cundasıyla,Şeytan Sofrasıyla gerçekten gezip görülmeye değer yerler. Özellikle Cunda adasının o tarih kokan yapısı insanı içine çekiyor.Şeytan Sofrasının ise manzarasının ne denli muazzam olduğunu giden gitmeyen neredeyse herkes biliyor. Eski bir Rum yerleşkesi olan Ayvalık hala o Rum kültürünü koruyor diyebiliriz.Sonuçta yüzyıllar boyunca Rumlar ile Türkler iç içe yaşamış ve kültür etkileşimi üst düzeyde olmuştur. Dar sokakları,taş evleriyle bu kültürü hissedebiliyorsunuz. En önemli kültür alışverişlerinden biri de dini yönde olmuş. İnsanlar birbirlerinden etkilenip din değiştirmiş mi orasını bilemem ama ibadethanelerinin değiştiğini bugün kendi gözlerimle görünce daha çok etkilendim. Agios Georgis kilisesi denildiği zaman Ayvalıktaki yerini bilmez şimdilerde ama Çınarlı Cami denildiği zaman hepsi gösterirler yerini. Yapımı 1790 yılında tamamlanan Agios Georgis kilisesi Rum Ortodokslar

Çanakkale Zaferi-Canakkale Victory!

Britanya İmparatorluğu,Birleşik Krallık,Avustralya,Yeni Zelanda,Britanya Hindistanı,Newfoundland(Kanada),Fransa ordularının birleşip Çanakkale cephesinde buluştuğu savaş. Osmanlı ordusunun büyük bir direniş gösterdiği nice kahramanlıklara sahne olan savaş.Yaklaşık 250.000 askerimizin şehitlik mertebesine ulaştığı Gelibolu'nun her santimetre karesinin şehit kanıyla dolduğu bir savaş. Ordumuzun günden güne besininin azaldığı,düşman ordusuna oranla çok düşük bütçeyle savaştığı,yeterli sayıda silah,top,mermi,teçhizatının olmamasına rağmen Çanakkale düşerse İslam sancağı düşer inancıyla olumsuzluklara göz yumması ve çok yüce bir inanma gücüyle var gücüyle mücadele ettiği cephe Çanakkale. Savaş meydanında düşman askerlerinin işlediği savaş suçlarından bir tanesini anlatmak istiyorum.Topuk kıran çiviler askerimizin düşman dışında uğraştığı başka bir belaydı.Fransız ve İngiliz uçakları tarafından askerlerimizin yürüdüğü yollara bırakılan gece vakti görünmeyen bu topuk kıran çivileri a